“60 yıldır yaşadığımız bölgenin cağrafyasını gezmeden, tanımadan ve tarihini okumadan yaşamışsak ve yaşamaya da devam ediyorsak EYVAHLAR olsun”
TÜRKİYE CUMHURİYETİnin ilk kadın doktoru ve aynı zamanda tıp eğitimi veren ilk kadını olan Dr. Safiye Alinin mezarı googlenin sayesinde bulundu. Dr. Safiye Ali, googlenin hazırladığı DOODLE ile hatırlandı ve daha sonra Essen Başkonsolosluğu, Dortmund Türk Dernekleri Platformu ve Dortmund Belediyesinin işbirliğiyle Dr. Safiye Alinin mezar yeri tam olarak tespit edildi.
Dr. Safiye Alinin biyografisini uzun uzadıya yazıp, sizleri bunaltmak istemiyorum. Ancak şu kadarını bilmeniz de fayda var!..
LİDER KADIN ROLÜ ÜSTLENDİ
Safiye Ali, Birinci Dünya Savaşı sürerken, maddi güçlüklere rağmen ALMANYAya giderek, WÜRZBURG Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gördü. Eğitimini bitirip İstanbula döndükten altı hafta sonra kadın ve çocuk hastalıkları ihtisası yapmak üzere tekrar Almanya’ya gitti. Burada Dr. Ferdinand Krekeler (sonradan aldığı adı ile Ferdi Ali) ile evlendi.
Dr. Ferdinand Krekeler, Safiye Aliyi öyle sevmiş ki ismini bile değiştirerek FERİD ALİ olmuş.
Dr. Safiye Ali, mesleki çalışmalarının yanı sıra İstanbul’da başlayan FEMİNİST harekete katıldı ve Türk Kadınlar Birliğinin Sıhhiye Komisyonu başkanlığını üstlenerek fuhuşla mücadele için çalıştı.
MUAYENEHANEYE KİMSE GELMEMİŞ
Haziran 1923’te Türkiye’nin ilk kadın doktoru olarak icazetnamesini aldı ve eşi Ferid Ali ile birlikte Cağaloğlunda muayenehane açtı. İlk zamanlar tanınmadığı için muayenehanesine kimse gelmemiştir ve hatta kadın olduğu için DÜŞÜK VİZİTE ücreti ödemek isteyenler bile olmuştur. İstanbulda beş yıl doktorluk yaptı ancak karşılıksız olarak anne-çocuk sağlığına yaptığı hizmetler klinik çalışmalarının önüne geçti. Bu dönemde ayrıca Amerikan Koleji bünyesinde açılan ilk kız tıp okulunda jinekoloji ve obstetrik dersleri vererek kızlara tıp eğitimi veren ilk kadın öğretim üyesi olarak tarihe geçti
Kanser teşhisi konulması üzerine Türkiye’den ayrılarak Almanya’ya yerleşti ve 2. Dünya Savaşı yıllarında sağlığı el verdiği sürece mesleğini sürdürdü. 5 Temmuz 1952’de Dortmundda 58 yaşında öldü.
CAMİLER AÇTIK AMA...
Yaklaşık 60 yıldır Almanyada yaşıyoruz ve Dortmund şehiri Türklerin çok yoğun olarak yaşadıkları bir kent.
Dortmundda yaklaşık olarak 60 bin Türkün yaşadığı tahmin ediliyor. Dortmund kenti Essen Başkonsolosluğu bölgesinde bulunuyor. Essen Başkonsolosluğu bölgesinde ise yaklaşık 300 bin Türk vatandaşı yaşıyor.
Dortmundda tahminen 25e yakın Türk camisi olduğunu düşünüyorum. Tüm Türk derneklerinin sayısı ise 80 ile 100 arasında olduğunu var sayıyorum.
Önce cami yöneticisi ve din görevlilerine sormak istiyorum.
Yaşadığınız bu şehirin yetkilileriyle irtibata geçip arşivlerinde, müzelerinde ve mezarlıklarında Türklerle ilgili birşeyler olup, olmadığını merak edip araştırıp, sordunuz mu?
Eğer öyle olsaydı Dr. Safiye Alinin mezarı 30-40 yıl önce bulunurdu?
Aynı soru tüm Almanya genelindeki camii ve diğer dernek yöneticileri için de geçerli!..
İşimiz gücümüz sadece yeni minareli, kubbeli camiler ve dernekler açmak olmamalı. Elbette açalım ama gelişmelere ve olaylara da açık olalım!.. Yaşadığımız ülkelerde bizimle ilgili İZLER var mı, yok mu MERAK edelim!..
Elbetteki bu görev sadece camilerin ve derneklerin işi olmamalı. Konsolosluk, eğitimci ve diğer tüm duyarlı insanlar bu konuda maalesef SINIFTA KALDILAR dersem abartı olmaz.
Sınıfta kalanlar arasına biz GAZETECİLERi de ekleyebilirsiniz...
OLUMLU YÖNÜ DE VAR
İşim gücüm sadece olumsuz eleştiri değil. Güzel yapılan işleri de takdir ve tebrik etmesini de bilirim.
Dr. Safiye Alinin mezarının bulunması konusunda yukarıda ismini zikrettiğim kurum ve kuruluşlara ilaveten birkaç kişi daha ÖZEL ÇABA harcadılar. Bunların başında Zafer Topak ve Emre Güleç geliyor. Ayırım yapmadan herkese teşekkürler.
Bu olay gösterdiki aradan yarım veya bir asırda geçse Almanyadaki Türk toplumu sahipsiz değildir. DEVLETimiz her gelişmeyi ve olayı takip ediyor. Buradaki temsilcilikleri hemen anında gerekeni yapıyorlar. Geçte olsa Dr. Safiye Alinin mezarı bulundu ve gereken düzenlemede kısa süre içinde yapılacak.
MEFTAYI MEZARDAN ÇIKARIP SİNOPA GÖTÜRDÜLER
Almanyadaki Sinopluların ASİCEN adında kendilerine ait bir bir CENAZE FONU var. Yıllar önce Berlinde vefat eden bir Sinoplu vatandaşımızın cesedine kimse sahip çıkmayınca, ölen kişi kimsesizler mezarlığına defnedilmiş. Daha sonra yakınları olayı duyup, meftanın Sinopa nakledilmesini istemişler ve cenaze nakil işini de ASİCENe vermişler. Gerekli müsadeler alındıktan sonra iki haftadan beri Berlinde mezarda olan cesed çıkarılıp Sinopa nakledilip, MEMLEKET toprağına ikinci kez defnedilmiş. (Kaynak Ruşen Özdemir-Asicen Başkanı)
Bunu niçin anlattım?!
Sahipsiz olmadığımızı ve gerekirse mezardan bile çıkarılıp bizi VATAN TOPRAĞIna götürecek kişi, kurum ve kuruluşlarımız var.
ALLAH EKSİKLİĞİNİ GÖSTERMESİN!..