Eyüphan Kaya
Kaya: “Kuranın öğretmeni Hz.Muhammeddir(sav)”dedi.
EDEP İzleme Kurulu üyesi ve ÖNDER Okul Aile Birliği Birim Başkanı Eyüphan Kaya Diyarbakır Şehmus Sultan Tatlıcı Sağlık lisesi öğrencilerine hitaben “veda hutbesi” temalı bir sunum yaptı.
Peygamberlik müessesinin insanlığa yol göstermek için önemli olduğu, Hz.Adem(as) ‘den Hz.Muhammed(sav)e kadar 124 bin Peygamber, 313 Resul ve 5 Ulul azım peygamberlerin geldiği ve yüce Allah bu peygamberler aracılığıyla insanlara kaliteli bir hayat için yol gösterdiğini söyledi, bu gün insanlık yüce Allahın emirlerini bir kenara bıraktığı için hayatın çekilmez duruma düştüğünü ifade etti.
Kaya, Sene 2018 BM Güvenlik Konferansına gitmiştim, ilk gün konuşmacıları dinledim baktım ki İlahi öğretiden, peygamberlerin bize bıraktıkları müktesebattan bahseden yok, söz hakkı istedim ve “Allahın, Peygamberleri aracılığıyla gönderdiği hak yolunu bırakıp insan aklıyla dünyayı idare edemezsiniz , ilahi öğretiden faydalanmanız lazım” dedim, benim bu teklifim bayağı dikkat çekti deklarasyona geçmesini talep edenler oldu.diyerek konuşmasına özetle şöyle devam etti.
Tabi insanlar Peygamberlere inanıp inanmamada serbesttirler, zaten yeryüzünde iki çeşit insan yaşıyor, ehli iman ve ehli davet, ehli iman imanını muhafaza etmek için çalışıyor, ehli davette iman edecek günü bekliyorlar.
Mevlana Celalettin diyor ki; “kafire kem gözle bakma iman üzeri ölmeyeceği ne malum” edebiyatta mefhum-i, muhalif var, ondan şu da anlaşıyor, bizim iman üzeri öleceğimiz ne malum değil mi?
Malum peygamberimiz aleyhisselat u vesselam Veda Haccında artık vefatının yaklaştığına işaret ederek seneye bir araya gelemeyeceklerini söylemiş ve bu duygular içinde Veda hutbesini 8 Mart, 9 Zilhicce günü farklı iki zaman ve mekanda bu vasiyet niteliğinde hutbeyi irad etmiştir.
Yüz bini aşkın bir kitleye hitap eden Peygamber 2 defa ey ashabım, 3 defa ey ehli iman ve 7 defa ey insanlık demiş, bunda da bu uyarının tüm insanlık için gerekli olduğu anlaşılmaktadır
Veda Hutbesinin izahı kısa bir zamana sığdırılmaz, ama ben özetlemeye çalışayım.
*Mal, Can ve Namusun kutsal birer değer olduğunu ve dokunulmaz olduğunu söyleyen Allah Resulu Muhammed(sav)
*Fakirden alıp zengine veren faizi yasaklamış,
*İnsanlık için bir kusur olan kan davasını kaldırmış
*Kadına karşı sorumluluk hissini erkeklere emretmiş,
*Müslüman müslümanın kardeşi olduğunu söylemiş,
*Veraset konusunda yüce Allah herkesin payını belirlediği için başka arayışlara girmeyi yasaklamış,
*Irkçılığı yasaklamış; Beyazın Siyaha, Siyahın Beyaza üstünlüğü, Arab’ın Aceme, Acemin Araba olmadığını, üstünlüğün ancak takvada olduğunu ifade etmiş.Dikkat etseniz hala da bu sorunlar devam etmektedir.
*Bir gün kendini beğenmiş beyaz bir insan bir zenciye tuhaf tuhaf bakınca mana adamı olan zenci o beyaza diyor ki; “hayrola boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? kusura bakmayın benim burada bir payım yok”, tabi beyaz adam mahcup olup, özür dilemek durumunda kalıyor.
Kuran ve Sünnete bağlı yaşamayı emretmiş, malumunuz;
*Kuran anayasa ise sünnet yasa durumundadır. Peygamberin hayatı Kuranın yaşama modellenmiş halidir.
*Kuran neyi yapmamız gerektiğini emreder, Peygamber nasıl yapacağımızı öğretir.
*Ben Kimya hocasıyım, hiçbir Kimya öğretmeni öğrencisine “evladım al kitabı git deney yap" demez tam tersine kitapla birlikte başında durur deney yapması için ona rehberlik yapar, işte Peygamberimiz bizim için böyle bir örnektir.
*Ustat Bediüzaman; “Öğretmeni olmayan bir kitap kağıttan ibarettir” der, dolayısıyla Kuranın öğretmeni peygamberimiz Hz.Mauhammed aleyhisselatu vesselemdır.
*Yıllar önce “meali oku, ama mealci olma” başlıklı bir yazı yazmıştım eğer mealin peşine takılırsak her kafadan bir ses çıkar.Dikkatli olmalıyız.
Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı,haksız yere öldürmeyeceksiniz.
Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız.
Bu dört maddenin önemine binaen olsa ki, bir daha bir arada zikredilmiş.
Sevgili gençler şirk çok sinsi bir durum bir insan bazı konularda Allahın emrine, bazı konularda birilerine uyarım diyen müşriktir olur.
Peygamberimiz veda hutbesiyle İslamı özetlemiş ben de Veda hutbesini özetledim lütfen siz tamamını okuyun.
Malum anne babalarımız namaz, orucu bilirler ama veda hutbesini bilmiyorlar çünkü onlara anlatılmamış.
Yaşanmış bir hadiseye konuşmamı tamamlamak istiyorum. Bu hadise öyle önemli ki ne Hz.Muhammed(sav) öncesi ne de sonrası bir lidere nasip olmuştur.
Peygamberimizin vefat arifesinde hasta haliyle camiye gelmiş ve demiş ki;
-ey ashabım sizden birinizin üzerime hakkı varsa buyursun söylesin helalleşelim, ta ki mahşer günü yükümüz ağır olmasın.
Ükkaşe(ra) adlı bir sahabe;
-Benim senin üzerinde hakkım var ya Resulüllah diyor, bir gün at yarıştırıyorduk, ben sizi geçtim ve siz çıplak olan sırtıma bir kamçı vurdunuz.
Peygamber diyor ki;
-Gidin evden kamçımı getirin Ükkaşe hakkını benden alsın, kamçı getiriyorlar Resul-ı Ekrem sırtını açarak gel vur ya Ükkaşe
Ükkaşe diyor ki;
-Annem babam sana feda olsun, ben sırtındaki nübüvvet mührünü öpmeyi çok isterdim bana nasip olmamıştı onun için bir hile uydurdum diyor ve sırtını öpüyor.
İşte kardeşlerim peygamberimizin hak hukuk anlayışı buydu.
Kanaatim o ki, gerek veda hutbesi ve gerekse peygamberimizin adalet anlayışı uluslar arası sözleşme haline getirilmelidir. dedi.
Öğrencilere hitaben; “Allah sizden de, anne babalarınızdan da, öğretmenlerinizden de razı olsun” diyerek konuşmasını tamamladı.
