Hacı Abdullah Halife Hazretleri ve Şeyh Mustafa Anıldı

Bu haber 13939 kez okundu. | Kategori : Duyurular

Haberin Tarihi : 16 Eylül 2012 - 02:20

Hacı Abdullah Halife Hazretleri ve Şeyh Mustafa

Osmanlı dönemi manevi mimarlarından Hacı Abdullah Halife Hazretleri, Yağlıdere ilçesine bağlı Tuğlacık ve Tekke köylerinde anıldı.

Hacı Abdullah Halife Hazretleri Anıldı

Osmanlı dönemi manevi mimarlarından Hacı Abdullah Halife Hazretleri, Yağlıdere ilçesine bağlı Tuğlacık ve Tekke köylerinde anıldı. Tuğlacık Köyünde başlayan ‘Geleneksel Hacı Abdullah Halifeyi Anma Günleri’nin 14.sü, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim okunmasıyla devam etti. Törende konuşan Vali Dursun Ali Şahin, Hacı Abdullah Halife Hazretleri’nin ‘Karadeniz’in Mevlana’sı’ olduğuna vurgu yaparak, “Öyle bir zat-ı muhterem ki; her gün Yavuz sultan Selim’e ders vermek için buradan Trabzon’a gidiyor. Trabzon’a gidiş ve gelişi aklen muhal. Ama o zat-ı muhterem görevini yapıyor. Oradaki de tabi ki mutlaka onu biliyordu. İşte böyle bir zat-ı muhterem… İşte bu zat-ı muhteremin zamanında burada Ermeniler, Rumlar ve Müslümanlar birlikte yaşıyordu. Bugün biz Müslümanlar birbirimizle geçinemiyoruz.” şeklinde konuştu. Yüksek lisans tezini Hacı Abdullah Halife Hazretleri hakkında hazırlayan Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Görevlisi Harun Bostancı’da, “Hacı Abdullah Halife Hazretleri sadece bir dini lider değil, tüm yönleriyle önder ve rehber bir insandı. İslam dininde, bir kimsenin bir köşeye çekilip inzivaya çekilmesi yoktur. Osmanlı’da, Türk toplumunda, içi Hak ile, dışı halk ile yetişmiş insan topluma arz edilmişti ve bu da yüzyıllarca başarılmıştı.” diye konuştu. Törenin ardından türbe ziyaretine geçilen programda, Hacı Abdullah Halife’nin kabri başında Giresun İl Müftüsü Necati Akkuş tarafından Yasin-i Şerif okundu. Daha sonra Tekke Köyüne geçen Vali Şahin ve beraberindekiler burada; imaret, müze, kaldığı ev ve değirmeni ziyaret etti. Törene Vali Dursun Ali Şahin’in yanı sıra, Yağlıdere Kaymakamı Osman Aydoğan, Giresun İl Müftüsü Necati Akkuş, Yağlıdere Belediye Başkanı Abdurrahman Kırhasanoğlu, Üçtepe Belediye Başkanı Harun Öztürk, İl Genel Meclis Üyeleri Fikret Karaaslan, Mehmet Yüksel, daire müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

Şeyh Mustafa, Yavuzkemal'de Anıldı

Ahi Şeyh Mustafa, İlimiz Dereli İlçesi Yavuzkemal Beldesinde ilki düzenlenen törenle anıldı. Türkler’in Karadeniz Bölgesine ilk geliş noktasında uç unsuru olarak mücadele veren Giresun’un manevi mimarlarından Şeyh Mustafa’yı anma törenine Vali Dursun Ali Şahin’in yanısıra, Dereli Kaymakamı Ömer Faruk Kala, Giresun İl Müftüsü Necati Akkuş, AK Parti Giresun İl Başkanı Sabri Öztürk, Dereli Belediye Başkanı Zeki Şenlikoğlu, Yavuzkemal Belediyesi Başkanı Abdullah Önal, Duroğlu Belediye Başkanı Murat Kılıçaslan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Anadolu’nun İslâmlaşması aşamasında, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesini iskân alanı olarak seçen Türk dervişlerinden biri olan Şeyh Mustafa’nın, uç gâzisi olarak yörenin fikir ve mana mimarisinde önemli bir görevi ifa ettiğini belirten Vali Şahin, “Bu şahsiyetler burada hüküm sürerken insanları hiç bir zaman kötülemediler. ‘Yaratılanı hoş gör, yaratandan ötürü‘ felsefesiyle insanların yanına giderek bu yöreleri fethettiler. ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ felsefesiyle hareket ettiler. İnsanlara değil eziyet zulüm etmek, onları eziyet ve zulümden kurtarmak için uğraşı sarf ettiler. Onların gayeleri ‘devlet ebed müddet” felsefesiyle hareket etmek oldu. Ve böylelikle bu yöredeki Müslümanların kenetlenmesine vesile oldular.” dedi. Yavuzkemal Belediye Başkanı Abdullah Önal’a, anma töreninin ilkinin düzenlenmesi sebebiyle teşekkürlerini de belirten Vali Şahin, Aşık Veysel’in ‘Kim okurdu kim yazardı, bu düğümü kim çözerdi, koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başk’olmasa‘ dörtlüğünü hatırlatarak, “Bu insanlar, bu yörede koyunu kurt ile gezdirdi. Koyunun fikri, kurda yem olmamaktır. Kurdun fikri ise koyunu bir an önce yemektir. Böyle olmasına rağmen bu insanları barış içerisinde, bir arada tuttular.” şeklinde konuştu. Tören, Şeyh Mustafa’nın yörenin manevi dokusuna katkılarının anlatıldığı konuşmaların ve okunan duaların ardından türbe ziyaretiyle devam etti.