Yemen'den Giresun Federasyonu'na anlamlı ziyaret
Giresun Federasyonu, Yemen'in önemli ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda mücadele veren ve ülkenin iktidar dışındaki en önemli sosyal grubu Yemen Islah Hareketi'nin genel sekreteri Abdulmecid Farhan'ı konuk etti. Farhan’la birlikte STKlar için Yemen Kalkınma Ağı örgütünden Dr. Muhammed E. Hamaneh ve İngiltere’de Yemen için çalışmalar yürüten bir yardım kuruluşunun halkla ilişkiler müdürü olarak görev yapan Yemenli Behlül Saleh de katıldı.
Dün (29 Kasım 2011 Salı) akşamı Giresun Federasyonu’nun Merter’de bulunan merkezinde, çeşitli Giresun derneklerinin başkan ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan kıymetli bir topluluğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Yemen, tarihi, ekonomik, sosyal ve siyasal olarak değerlendirildi.
Giresun Federasyonu Hasan Turan’ın giriş konuşmasıyla başlayan toplantıdaki en etkileyici kısım, bağlamasıyla Yemen Türküsü’nü icra eden Yücel Öner, topluluğun takdirini kazandı. Yemen Islah Hareketi Abdulmecid Farhan da başlangıcın Yemen Türküsü ile yapılmasından etkilendiğini dile getirerek, bunun alışılmışın dışında bir giriş olmasının etkileyiciliğini daha da fazla artırdığını ifade etti.
Yemen’in tarihi olarak Osmanlılardan çok büyük bir miras devraldığını söyleyen Farhan, Türkiye’nin hem tarihi, hem dini, hem de siyasal rejim açısından Yemen’e örneklik ettiğini vurguladı. Halen Osmanlı yönetiminde olsalardı, bugün Yemen halkının çok farklı ve ilerde bir gelişmişlik düzeyi sergileyeceğini yaptırdıkları karşılaştırmalı araştırmalarla ortaya koyduklarını belirten Farhan, Yemen’le ilgili bilgiler vererek Yemen’in hali hazırdaki durumunu gözler önüne serdi. Buna göre,
Nüfusu 25 milyon olan Yemen’in 500 bin km2 lik topraklarında yeterli ve verimli tarım gerçekleştirilemiyor. Yemen uluslararası ölçeklere göre, büyük ölçüde yoksulluk sınırı altında bulunuyor.
Halkının % 41’i yoksulluk sınırı altında yaşıyor.
% 17’si gündelik gıda bulamıyor.
% 6’sı tamamen aç durumda.
Çocuklar gıda bulamıyor.
Gıdasızlık yüzünden çocuklarda cüceliğe varan boy kısalığı vakaları vahim bir şekilde artmaya devam ediyor.
Çocuk ölümleri gittikçe artan bir hızla ilerliyor.
Çocuk ölümlerindeki en önemli sebep sağlık hizmetlerinin verilemiyor olması.
Sağlık hizmetleri, o da en alt düzeyde ve çoğunlukla sağlık ocakları yoluyla, halkın ancak % 55’ine ulaşmakta.
Bu % 55’lik oran içinde % 75 şehirliler, % 25 köylüler sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor.
Yemen halkının % 77’sinin kırsal kesimde yaşayan köylüler olduğu düşünülürse, bu kesimin nasıl bir manzarayla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkar.
Bu demektir ki, halkın % 75’i devletin verdiği sağlık hizmetinin % 25’ine bile ulaşamamaktadır.
Bu sebeple yıllık olarak, 0-1 yaş arası 1000 çocuktan 98’i hayatlarının ilk yılını dolduramadan ölmektedir.
Yine yıllık olarak, 1-5 yaş arası 1000 çocuktan 105’i başta gıda yetersizliğine bağlı olanlar olmak üzere çeşitli hastalıklardan ölmektedir.
Doğum vakalarının ancak % 30’u hastanelerde gerçekleştiriliyor.
Doğumdan sonra kontrole giden ve gerekli zamana kadar kontrol altında kalan kadınların oranı ise % 5’i geçmiyor.
Halkın % 60’ı okur-yazar değil.
Köylerin birçoğunda okur-yazar bulmak mümkün değil. Okuma yazma bilmeyen nüfus köylerde % 80 civarında.
Temiz ve sağlık içme suyuna sahip olanların bütün nüfus içindeki oranı sadece % 30.
3 milyon çocuk eğitim alamıyor.
500 çocuk iç savaşlar ve kabile anlaşmazlıklarına bağlı olarak yetim kalmış.
Yemen Islah Hareketi Farhan, rakamların ardından ortaya çıkan tabloya göre, Yemenlilerin de artık değişim vakti geldiğine inandığını ve birçok Yemenlinin insanca yaşama vesile olabilecek bir değişim için çalıştığını kaydetti.
Yemen halkının silahlanma oranının da gittikçe arttığına dikkat çeken Farhan, son tespitlere göre, silah sayısının Yemenlilerin toplam sayısından daha fazla olduğunu bildirdi.
Bu kadar silahlanmanın olduğu bir ülkede yine de demokratik bir devrim özlemi ile, silah kullanılmamasının dikkate şayan bir husus olduğunun altını çizen Farhan, baskıcı dikta rejimlerini deviren diğer Arap halkları kendi yönetimlerini insanca ölçülere uygun şekilde değiştirmek istediklerini de vurguladı.
Fakat bu siyasi keşmekeşin içinde her ne kadar istemeseler de birçok kayıp verdiklerini, faili meçhullerin bulunduğunu ayrıca kendilerine ulaşılamayan birçok Yemenlinin olduğunu sözlerine ekledi.
Yemen’deki bu karmaşa ve çatışmaların 600 bin kişiyi işinden ettiğini, 500 bin sakat bıraktığını, yüzbinlerce kişinin yerlerinden-yurtlarından ayrılmak zorunda kaldığını, bunun sosyal ve ekonomik belirsizliği daha da tetiklediğini ifade eden Farhan, yetişkinlerden daha çok çocukların savaştan etkilendiğini kaydetti. Abdulmecid Farhan psikolojik bozukluklardan mustarip çocukların, tüm çocuklara oranının % 80 olduğunu belirterek, sağlık hizmetlerindeki tamamen sefil şartlardan dolayı bu çocuklara psikolojik destek verilmesinin nerdeyse imkânsız olduğunu kaydetti. Bombaların çocukların psikolojisine ve ahlaklarına çok büyük olumsuz etkileri olduğuna dair araştırmalara rağmen bu konuda kendilerine destek olacak hiçbir makamla muhatap olamadıklarından yakınan Farhan, durumun gittikçe kötüleştiğini de sözlerine ekledi.
Çocukların sadece psikolojik destekten yoksun olmadıklarını aynı zamanda en temel sağlık hizmetleri olan aşılardan da faydalanamadığını söyleyen Abdulmecid Farhan, çocuk felci aşısı yapılmayan binlerce çocuğun felç olduğunu söyleyerek sırada binlercesinin bulunduğu tehlikesini hatırlattı.
Bu kadar büyük zorluklar içinde yaşayan Yemen halkının durumunun dünya kamuoyuna yansıtılmadığını ve bunun bilinçli bir saklama hareketi olduğundan bahseden Farhan, durumlarının dünya kamuoyuna yansıtılmasının kendileri açısından önemine de değindi.
Abdulmecit Farhan, Giresun Federasyonu’ndan beklentilerini dile getirirken de şunları söyledi: Sivil toplum kuruluşları artık dünyada halkın sesini olan örgütlerdir. Giresun Federasyonu, bizi misafir ederek durumumuzu dünyaya duyururken, yeryüzünde mağdur ve yardıma muhtaç bütün halkları kuşatan tavrıyla lider rolü beklediğimiz bir örgüt. Sayın Hasan Turan başkanlığındaki bu örgütün Yemen gibi daha başka topraklara da yardım elini uzatması, bilgi ve strateji anlamında birikimlerini paylaşması beklentilerimiz arasındadır. Yemen halkının öncelikli sorunu gıda yetersizliğinden dolayı, hayatta kalma mücadelesidir. Fakat biz, sağlık, eğitim, kültür, teknoloji gibi alanlarda desteklenmeye ihtiyacı olan bir toplumuz. Bu tür bir desteği de insanlığın ıstırabını yüreğinde hisseden sorumluluk ve vicdan sahibi fertler sağlayabilir. Dilerim ki, halimizin bilinmesi, işbirliğimizin başlangıcı olsun.”
Konuşmasını bitiren Farhan, kendisine yöneltilen soruları cevapladıktan sonra; Giresun Federasyonu Başkanı Hasan Turan kendisine Yemen Islah Hareketi vasıtasıyla verdiği mücadelenin başarısını dileyen bir plaket takdim etti. Farhan, siyasi mücadelelerinin başarıya ulaşmasından sonra, kendilerinin de Giresun Federasyonu’nu misafir ederek böyle bir plaketi Hasan Turan’a sunmak istediklerini söyledi.
Hasan Turan da yaptığı kısa açıklamayla Osmanlı’nın Yemen’i 300 yıldan fazla yönettiğini, bu noktada Batılı anlayıştan çok farklı ve insanca bir yönetim anlayışla hareket ettiklerini, sömürgeci bakış açısına alışkın beyinlerin bu durumu kolayca yorumlayamayacaklarını ifade etti. Turan şöyle konuştu:
“Bugünkü anlamda etkili bir yönetim başka topraklara girdiğinde önce ve mutlaka kendi dilini o topraklarda hâkim kılar ki, kültürünü yayması da kolaylaşsın. Osmanlıda böyle bir şey görmüyoruz. Eğer sömürgeci amaçlarla bu topraklara girilmiş olsaydı, bugün burada misafir olan kardeşlerimizle Türkçe konuşuyor olacaktık. Bugün Tunus, Cezayir ya da Fas’taki yerli halk kendi aralarında bile, o bölgelerin sömürgecilerinin lisanlarını, yani İngilizce ya da Fransızca, konuşurlar. Hâlbuki Osmanlı, bu coğrafyaya hizmet götürmüş, eserler inşa etmiş, hilafet sancağını taşımış ve Kutsal toprakların bekçiliğini yapmıştır. Batıya karşı buraların halklarına kal’a olmuş, Batının sömürgeciliğine karşı İslam dünyasını muhafaza etmiş, ancak hiçbir zaman onları sömürgeleştirmek, kolonileştirmek, asimile ederek köklerinden ve kültüründen uzak tutmak, koparmak gibi amaçlarla hareket etmemiştir. Zaten bugün yaşanan sorun da vaktinde sömürgecilerin köklerinden koparıp parçalayarak yiyip yuttuğu bu milletlerin tekrar diriltilmesidir. Yeryüzünde gıda yokluğu bir sorun yoktur. Bunların adil dağılımı ile ilgili bir sorun vardır. Adil dağılım gerçekleştiğinde sorun da hallocaktır.”
Giresun Federasyonu ilk olarak kendi illerinden insanlarla, kendi illerindeki insanların İstanbul’a taşınmış olanların sorunlarıyla ilgili projeler geliştirmekle ilgilendiğini söyleyen Turan sözlerine şöyle devam etti: “Fakat İslam söz konusu olduğunda dünyanın neresinde olursa olsun ‘Müslümanlar birbirlerine karşı bir bedenin uzuvları gibidir, Bir bedenin bir uzvu rahatsız olduğunda nasıl ki bedenin bütün uzuvları rahatsız olur, acı duyarsa, Müslümanlardan biri rahatsızlandığında, rahatsız edildiğinde, kendisine acı ve ızdırap verildiğinde, onun duyduğu sıkıntı ve acının tamamını bütün Müslümanlar hissedip, duyarlar.’ Hadis-i Şerif’i gereğince üzerimize düşeni yapmakla yükümlü hissederiz. Çünkü bir Müslüman bir yerden nida edip ey Müslümanlar bana yardım edin diye çağrıda bulunduğunda onu dikkate almayanlar bizden değildir şeklindeki Hadis-i Şerif’teki tanımlama da bizim ölçütlerimizden biridir. Bu anlamda Yemen’deki kardeşlerimize herhangi bir şekilde yardımcı olmak isteyen hemşerilerimiz çevrelerinde imkânı olan kişileri de işin içine katarak bize başvurabilir. Biz de yardım çığlıklarına icabet etmekle, çok değerli ve erdemli bir yolda sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.”
Gösterilen ilgi ve kardeşlikten memnuniyetini dile getiren Abdulmecid Farhan, kardeş Türk halkının maddi ve manevi desteklerini beklediklerini ve iyi dileklerin varlığıyla birlikte ortak projelerin her iki halkın kalkınması ve gelişmesi için gerekli olduğunu vurguladı.
Dostça ve sıcak bir atmosferde geçen toplantı KON TV tarafından da yayınlanmak üzere kayda alındı. Program, önümüzdeki günlerde KON TV ekranlarında olacak.
haber: Zeynep Yıldız