MAKALE
Kendimizde sıkça gördüğümüz alışkanlıklarımız kimi zaman bizi hoşnut bırakırken, kimi zaman tam tersi duygular yarata biliyor. Ama bu alışkanlık dediğimiz davranış biçimleri kişilerden çıkıp ülkelere ulaştığı zaman, içinden çıkılması güç durumlar yaratıyor. Hangi ülke bir ülkenin içişlerine müdahalede kendini yetkin görebilir. Ve bunu kendisine tevdi edilen bir vazifeymiş gibi algılayıp bunu bir alışkanlık haline getirebilir.
Sormazlar mı? Nereden buluyorsun bu yetiyi kendinde. Yok, bizim düşündüğümüz gibi değil ise, dünyanın başka yerlerinde yaşanan insanlık vahşetine neden müdahale etmedin bunları görmezden geldin. Neden büyük oğlun İsrail’in kanun nizam tanımaz ve her şeyin ötesinde insanlık vahşeti olarak sergilediği bütün kıyımları görmedin. Ama zaman bil ki senin bıraktığın zaman değil insanlar değişimde dünya değişimde yaptıklarının hepsi kesişen bir zaman diliminde senden mutlaka ve mutlaka sorulacaktır. Senin soyağacınızda ülkenin sınırlarını oluştururken, Kızılderili halka karşı yapılan vahşetlerin izdüşümleri ile doludur.
Senin petrole karşı duyduğun sadece “kişiliksiz bir aşk”tır. Unutma ki her şeyin bir açılımı ve açılım süreci mevcuttur. Akıllarda kalan, evrende sorulmamış bir hesabın olmadığı yönündedir. Girdiğin her ülkeye barışı ve insanlığı demokrasiyi getiriyorum masallarınla eylemsel davranışlar yaparken ülke sınırların içinde kaldırımlarda yatanlara karşı şefkatle ve insanca davranmaya çalış onların çöp karıştırarak karın doyurmalarının önüne geç.
Ülkelerin kaderlerini kendi tayin etme hakkına saygı duy. Ve bunu yaparken işgalin altındaki topraklardan çık git öyle uzaklara git ki senden burnumuza uzanan o pis kokuların hiçbir dünyalıyı rahatsız etmesin. Attığın her adım bilesin dünya tarihine silinmez bir kalemle yazılıyor ve dünya tarihinin çirkin sayfalarını oluşturuyor. Liderleri nasıl savaş suçlusu olarak dünya yargılaya biliyorsa, zamanın birinde ülkelerde aynı bu şekilde yargılanacaktır. Hiroşima da ölen bir bebeği, Bosna’da anasının karnında yok olan bir bebeği, Filistin de yok olan insanlığı nasıl unuta biliyorsun. İnsanlığın öyle boyutları var ki; uyuşturucu pençesindeki gençlerinin porno tezgâhındaki kızlarının kararan hayatlarını düzenlemeye düzeltmeye çabala
Dünya sadece senin uçaklarının ve onların attığı bombaların ekseninde dönmüyor.
Dinle! Özgürlük ve demokrasi adına girdiğin yerlerdeki bebekler neler söylüyor.
Dinle bak!
PETROL BEYAZI
Ben ne zaman doğdum
Benim doğduğum yer oldu mu
Gözlerinle söylediğin bir ninnin
Ben bebek oldum mu
Ben doğabildim mi anne
Neden ikimiz de topraktayız
Ve ben senin karnında anne
Bu bombanın işi ne burada
Bana biz öldük senle
Bunu mu diyeceksin anne
Özgürlük adına biz şimdi
Özgürüz değil mi anne
Özgürüz değil mi
Anne bakma bana öyle
Petrol beyazı gözlerinle
Korkuyorum anne
AHMET YILMAZ TUNCER