VALİLİK MAKAMINA

Sayın Valim. Gelişen dünyada denizcilik camiası da gelişmelere uyarak faaliyetini sürdürmeye çalışmaktadır. Denizcilik şirketleri hızlı ve Gelişmiş deniz taşıtlarıyla müşterilerine, İstanbul – Bandırma, İstanbul – Bursa, İstanbul-Yalova vb İller arasında hızlı ve konforlu hizmet vermekteler. Bu hizmetlerin daha güvenli olması açısından birkaç olay ve bu olaylara sebep olacak eksikliklere dikkatinizi çekmek istiyorum. Yeni inşa edilen deniz taşıtları çağımızın en gelişmiş seyir sistemi cihazlarıyla donatılmasına rağmen, deniz kazaları her geçen gün yüreğimizi ağzımıza getirdiği aşikardır. Son günlerde dünya denizlerinde daha sık kazaların olduğu gözlemlenmektedir. Marmara açıklarında ro-ro gemisiyle yolcu feribotunun kazası sonucu facianın eşiğinden dönüldü. Kumkapı açıklarında demirli bekleyen gemi demir taraması (demirin tutmaması) sebebiyle etrafındaki gemilerin emniyetini de tehlikeye sokarak karaya oturdu, şans eseri muhtemel bir çevre felaketi yaşanmadı. Hemen ardından İtalya’da ikinci Titanik faciası yaşandı. Bu kazalar ve sebepler göstermektedir ki; son sistem seyir cihazları, gemi emniyeti ve yolcu güvenliğini sağlamakta yeterli olmamaktadır. Bu kazalarda önem arz eden hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Denizcilik şirketleri müşteri memnuniyetini seyir güvenliğinden daha ön planda tutarak müşterilerine daha iyi hizmet sunmak adına(poğaça, börek, simit, gazoz, çay satmak) gemi içersinde kafeler, yiyecek içecek bölümleri ve bu bölümlerde çalışacak personellerin seçimine fevkalade önem göstertilmektedir.

Ayrıca garson sayısı gemideki yolcu sayısına göre ayarlanarak guruplar halinde işlerin daha verimli, daha düzgün yürümesi için her guruba şefler, müdürler atayarak hiyerarşik bir düzen içersinde sürdürülmesine olanak sağlanmaktadır. Buraya kadar her şey yolunda gibi gözükmektedir. Yolculara poğaça, börek, simit, gazoz, çay vs satmak için hizmet verecek personel sayısına gösterilen ehemmiyet ve hassasiyet ne yazık ki gemideki yolcuların güvenliğini sağlayacak olan gemi adamı sayısında gösterilmiyor. Bu durum kışın sıcacık, yazın serin salonlara giren yolcular tarafından bilinmemekte olduğu aşikârdır. Gemilerde seyahat eden yolcuların can ve mal güvenliğini sağlayacak gemi adamı sayısı maalesef sekiz kişiyle sınırlanıyor. Gemilerin gemi adamlarıyla donatılması, seyire elverişliliği ve işletilmesi T.C Ulaştırma Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğüne aittir. İlgili bakanlık Türk bayrağı taşıyan ulusal ve uluslar arası çalışan gemilerde asgari gemi adamı sayısını belirlemiştir. Bu sayının altında gemi adamı çalıştıramazsınız, ancak bu sayın üst limiti yoktur.

 “Gemi sizin geminiz, gerekli gördüğünüz gemi adamını geminizde çalıştırmakta takdir sizindir” diyor. Hemen hemen hiçbir armatör bakanlığın belirlediğinden fazla gemi adamı çalıştırmıyor. Örneğin:1200 yolcu kapasitesi olan bir gemide,1-Kaptan,1-Başmühendis/makinist, 1-ikinci kaptan (her gemide de ikinci kaptan yok) 4-U.Gemici,2-.Yağcı(makine) toplam 8 kişi, çalışmaktadır. Bu sekiz kişi 1200 yolcu kapasitesi olan gemide, olası bir kazada yolcuları gemiden emniyetli bir şekilde can sallarına, can filikalarına bindirerek, insan hayatı için tehlikeli durumda olan gemiden emniyetli bir alana uzaklaştırarak kurtarma ekiplerinin gelmesini bekleyeceklerdir. Olası bir kaza durumunda kaptanın vereceği talimata göre, geminin yara aldığı bölgeyi kontrol altına alacak olan, 4 U.gemici, panikleyen yolcuyu sakinleştirecek olan,4 U.gemici, yaralanan yolcuya müdahale edecek olan 4.U.gemici. Bu kadar sayıda gemi adamı,1200 yolcunun emniyetini sağlar mı?Yolcularınıza telefondan bilet satabilirsiniz, otomatik makinelerden otomatik bilet satabilirsiniz, aynı işlemleri yiyecek reyonlarında da yapabilirsiniz. Çünkü sizin bilet satış noktasına 1200 kişi aynı anda gelmiyor. Oysa teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin siz yolcuları olası bir gemiyi terk durumunda otomatik olarak gemiden atamazsınız, can sallarına, can filikalarına otomatik bindiremezsiniz. Soruyorum “olası bir kaza durumunda 500,1000,2000 vs yolcu taşıyan gemilerde emniyeti kaç gemiciyle sağlarsınız?” Araç taşıyan gemilerin durumu daha da vahim,200 araç kapasitesi olan bir gemi araçların yakıtlarından dolayı aynı zamanda tanker durumuna gelmekte nasıl mı? 200 araç kapasitesi olan bir gemi ele alalım her aracın deposun da genelde tatile gidildiğinden fule yakın benzin bulunuyor,200 araç x60lt benzin =12.000 LT Süper benzin ve bunun üzerinde 1200 yolcuyu Marmara’nın bir ucundan diğer ucunu taşıyorsunuz. Bu itibarla; gemilerin asgari emniyetle seyir yapması gereken, asgari gemi adamı sayısı yetersiz, bu sayıda gemi adamıyla can ve mal güvenliğini sağlamak mümkün olamaz, yaşanan kazalarda da can ve mal güvenliğinin çok zayıf olduğu açıkça görülüyor. Gemiler, teknolojik açıdan geliştikçe personel sayısını düşürme yoluyla tasarrufa gitme yolu her armatörün yaptığı ilk iş olmaktadır.

 T.C Ulaştırma Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğü, 4 U.gemiciyle bu işi yapabilirsiniz diyerek onay vermiş, hatta 4 U.gemicinin başında bulunması gereken güverte reisi ve makine personelinin başında olması gereken makine reisini de (lostromoyu ) gerek yok diye kaldırmış. Gemilerde işin takibi, geminin bakım tutumu kaptandan ve çarkçı başından alınan talimatla güverte, makine reisi tarafından yürütülür. Yeterli sayıda gemi adamı olmadığından gemilerin çalışan aksamlarının bakım tutumu da istenilen düzeyde yapılamayacak, İlerleyen zamanlarda bu eksiklik karşımıza istenmeyen olaylar olarak çıkacaktır. Bu yaklaşım oldukça tehlikelidir, bir şey olmaz fazla istihdama gerek yok. O zaman birileri de itfaiyeye de gerek yok her zaman yangın mı çıkacak diyebilir.

 “Hiçbir kazanç İnsan Sağlığından daha önemli değildir.” Şehir içinde çalışan gemiler de de durum farklı değil 15-18 yaşındaki gemiler ilk denizde yüzdüklerinde ki asgari gemici sayısıyla şimdiki arasında yarı yarıya azalma olmuş. Gemilere elektronik seyir cihazları koyulmuş personel sayısı azaltılmış. İstanbul Boğazı dünyanın en tehlikeli suları, deniz trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerinden biri olduğu otoriteler tarafından söylenmektedir. Bu bölgede yolcu taşıyan gemiler yakın sefer yapıyorlar diye gemi adamı sayısı azaltılıyor. Bu gemilerin personel sayısı,1-Kaptan, 1-Baş makinist, 2-U.Gemici,1-Yağcı, toplam 4 kişi bu sayıda gemi adamı ile taşıdıkları yolcuların can emniyetini nasıl koruyacak? İstanbul boğazı gibi bir sularda sabah 06 dan akşam 23 .00 kadar tarifeli yolcu taşıyan geminin köprü üstünde bir kaptanla can, mal ve çevre güvenliği sağlana bilir mı? Makine dairesinde bir çarkçı başı bir yağcı ile olası bir arıza durumunda müdahale etme imkânı olabilirmi?Şehir içi çalışan Gemilerdeki can filikalarının zorunlu olması yönetmelikten çıkarılmış, yani can filikası zorunlu değildir. Ama can filikasını gemiden sökmemişler, sökmüyorlar neden? Yolcuların tepkisinden çekindikleri için olsa gerek.

Neden sökülmesini istiyoruz, çünkü geminin üzerinde bulunan can filikası devamlı bakımının yapılması ve denize indirilmeye hazır olması lazım, siz filikanın zorunlu olmasını yönetmelikten çıkartırsanız kimse bu filikaların bakım ve tutumunu yapmaz Allah korusun olası bir kazada filika yolcuları şaşırtır kaptanı da suçlu duruma düşürür bu yüzden diyoruz ki zorunlu değil ise kesip alın ya da her an denize inebilecek gibi bakım ve tutumunu yaptırın. Bu eksikliklerin giderilmemesi durumunda, yarın olması muhtemel bir deniz kazasında yaşanmasını istemediğimiz olayların önlenmesi için şimdiden tedbir alınması yolunda atılacak adımları atarak bu gemilere en az Bir ikinci kaptan, bir ikinci makinist, bir güverte reisi Bir makine reisi toplam 4 gemi adamı daha gemilere konulması ayrıca kıyıdan 100 mil açılarak sefer yapan yolcu gemilerine bir sağlık görevlisi gereklidir diye düşünüyorum. Makamınızın konu hakkında araştırma yaparak vilayetiniz sınırları içerisinde seyahat eden vatandaşların güvenliğinin sağlanması açısından önemli ve gerekli olduğu kanısındayız, gereğini emirlerinize arz ederiz.“Hiçbir kazanç İnsan Sağlığından daha önemli değildir.”