Kar İstanbul’da yüzünü gösterdi..
İlk gün..
İstanbul’ yaşanmaz hale getiren belediyeler..
Belediyeciliği çok iyi bildiklerini belirten İstanbul belediyeleri..
Bir avuç kar karşısında teslim olanlar…
Yıl 12 ay;
Her türlü etkinliğe para bulanlar..
Sinema, tiyatro, orta oyununa para bulanlar…
Şenlik, festival,gece, şölen ile kutlamalara para bulanlar..
Türbe , cami ve şehitlik gezileri için imkan sağlayanlar..
Bir avuç kar yağışı karşısında sus-pus..
Zamanında bir kamyon tuz bulup yollara önlem alamadılar..
Daha ilk gün İstanbul’da yaşayanları anasından doğduğuna pişman ettiler..,
Vatandaşa şirin gözükmek için mahalle, mahalle kahvaltı, toplantı, halk meclisi yapanlar uykuda..
Her taraf perişan..
Vatandaş perişan…
İşçiler perişan..
Memurlar perişan..
Öğrenciler perişan..
Araçlar perişan..
Metrobüsçüler perişan…
Uçakçılar perişan..
Üstüne üstlük bir de;
Suyu kesilenler..
Elektriği kesilenler..
Trafik kazaları..
Kapanan yollar…
Arabasında geceyi geçirenler..
İşlerine geç kalanlar..
İşlerine gidemeyenler..
Heyelan…
Çöken gecekondular…
Hayat tam anlamıyla felç…
İşte belediyecilik geleneği yarattık diyenlerin belediyesi….
Önlem almadan koltuğunda yaslanan uykucular…
Ertesi gün
Her taraf güllük gülistanlık..,
Sanki İstanbul’a kar yağmamış..
Yaşamda dünden eser yok..
Trafik her zamankinden daha iyi..
Anlaşılan bir yerden zılgıt yemişler..
Demek ki oluyormuş..
Ya TV’ler..
Yandaş TV’lerde İstanbul’da çekilen çileden eser yok..
Onlar bildiğiniz gibi hallerinden memnun..
Vatandaşların neler çektiği umurlarında değil..
İstanbul’un halini Anadolu TV’leri anlatıyor..