Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
hilaltas
Bu haber 4754 kez okundu. | Kategori :
Haberin Tarihi :   27 Ocak 2013 - 02:08

TOPLUMSAL SAYRILIK: ''DEDİKODU''

Büyüt
Küçült
TOPLUMSAL SAYRILIK:
Tek düze düştüğünde güven

Sayrılıklar başlar yeryüzünde

Dağılıp gider bir toz bulutu örneği

Atılıp tutulan dedikodular şahlanır o zaman

Ayyuka çıkan söylentiler eşliğinde

Dost kapısı insan olsada tedbiri elden

Bırakmamak gerek bu devri âlem içinde

      Ölüm kokuyordu gökyüzü, geçit vermiyordu umudun çizdiği yola, insan sevgisinin sunduğu iç huzur gittiçe yavaş yavaş yok olmaya yüz tutmuş, puslu, nemli ve ıslak ortama kendini bırakmıştı. İnsanla iletişime girmekten çekinen ve korkan yeryüzü içsel barışını vur-kaç yöntemiyle uygulayarak yeryüzüne belirli-belirsiz ışınlarını gönderiyordu. Bu ışın demeti yazın mı yoksa kışın mı habercisiydi, bilinmez!

        Karanlığın dip köşelerinde konuşur düşünceler, kimileri sarmalar bireyi, ona “cananım” değil, “canım” der, kimileri ise ruhumuza ekin tarlaları gibi düşmanlık tohumları eker, durdurak hızlı bir biçimde sözcükler havada uçuşmaktadır, aynı kar taneleri gibi. En eski iletişim biçimlerinden olup yaşadığımız süreç içinde sürekli var olan bir gerçeğimizdir, dedikodu. Özellikle, sözlü kültürün egemen olduğu toplumumuzda bu başıboş alışkanlık her dönemde varlığını sürdürmüş bir sayrılıktır. Birinin haberi olmaksızın birilerini çekiştirmek, onu kınamak, onun aleyhinde konuşmaktır. Anlamsız ve sırf laf olsun, torba dolsun ası astarı gerçeğe dayanmayan fiskos iletişimini devam ettiren bireylere “dedikodu kumkuması” lakabı takılmıştır.

        Okunmayan, düşünme yetisini kullanmayan, yazmayan bireycikler malzeme olarak gündelik insan ilişkilerini gündeme taşırlar. Sonuçta; bireyler bilinçaltlarında ne varsa onu ortaya koymaktadır, örneğin, “bugün falan kimse şunu giymiş, ya, bak, sen şu işe, kocası hani biliyormusun fakirdi, nereden buldu ki bu parayı, herhalde, filan kimsenin annesi ölmüş, acaba kızı işte deli dolu, nasıl olacak da yaşamını idare edecek…” Ne yazık ki maalesef bu yüzden toplum çençen kutusu, gereksiz işler memuru. Fikirleri konuşturubilmek için veriden bilgiye donanımlı olmak gerekir, bilgiden fikre giden yolda ise okumak ve düşünmek iki temel amaçdır.

                Bir çekirdek içini doldurmayacak kadar hacimsiz olan  “boş ve anlamsız söz”(Dedikodu) kıskançlık, haset duygularımızın açığa çıkarılmasına ve konuşarak rahatlamaya neden olmaktadır, böylece birisinin başkalarını kötüleyerek kendini onurlu, dürüst ve kendini yüce görme duygusu tatmin edilmiş olacaktır, “başkaları mükemmel değildir ama ben mükemmelim” demenin ucuz yoludur, başkalarının üzüntülerine katılmak kolaydır ama başkalarının sevincine yapmacıksız, olduğu gibi, kıskançsız paylaşmak duygusal düşüncenin vazgeçilmez bir ürünü olmaktan ileri geçmez.

                “Boş ve anlamsız söz” kişiyi gündemde tutar ve kendisinde önemlilik duygusu uyandırır, kimsenin bilmediği bilgileri bilmek duygusu dedikoducu bireyde bir farklılık, üstünlük duygusuna yol açar. Onun için bu üstünlüğünü herkesle paylaşmak ister. Özel bilgi olarak düşündüğü şeyi hemen çevresine satarak gündemdeki yerini alır. Dedikoducu kimse öz güven duygusundan yoksun olduğu için girdiği her ortamda “güven iletişimine” zarar verir, gerçekle yalan içiçe girer, böylece.

                Sürekli denilir ki “insanın olduğu yerde dedikodu vardır, ” doğrudur, tabii ki vardır ama “ya yapıcı dedikodu yapmak, arkadaşınızın başı sıkıştığı yerde elinden geldiğince duygusal düşüncesi içinde yoğrulmak”, ne güne duruyor bütün bunlar? Yapmak için bunları yürekte mangal gibi ateşin yanarak birbirini kişilik olarak duyumsama sanatına başvurmak gerekir.

             İnsanın içini dağlayan bu konudan bahsettim dostlarım, kor gibi buz toprağa düşünce beyaz bir duman çıkarır, işte dedikoducu bireyin yaptığıda budur, sadece karışımların sonucu olan iyi ve kötünün savaşımı. Bu yüzden dik duruşa sahip kendini bilen, kendini keşfetmiş ve aşağılık kompleksi olmadan çıkarsız, başkalarının haklarına da kendi hakları gibi sahip çıkacak sağlam bireylere gereksinimi var, bu evrenin.


“Duygusal düşünce yoksunluğu taşıyan dedikodu, boş ve anlamsız sözlerin efendisidir”.

H. Senday TUNCER

 


Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
DİĞER HABERLER
Bulancak Ajans
Son Yorumlar
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber | https://aydindere.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2024 - 2025
Her hakkı saklıdır. Aydindere.com kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Haberlere yazılan yorumlardan kullanıcılar, köşe yazılarından ise yazarları sorumludur. Copyright © 2009 Sosyal Medya Uzmanı Gazeteler