Yazarımız Eyüphan Kaya, Siyaset Akademisine müracaat etti

Siyaset Akademisine Diyarbakır’da müracaat eden Eyüphan Kaya bu akademi ile ilgili kısa bir açıklama yaptı.

muslumandunya.com sitesine yaptığı açıklamaya göre Kaya, şu ifadeleri paylaştı;

“Ülkemizde siyaset hayli ucuz bir düzeye düşmüş. Osmanlı İmparatorluğunda “Meclisi Mebu’san” vardı. O meclise vekil adayı olabilmek için 12 nezih şartlar aranıyordu. O ölçülere vursak şu andaki vekillerin %10 o vasıfları taşır mı, taşımaz mı? meçhuldür.

Bu gün seçimlere 3-5 ay kala sıradan bir vatandaş “esselamualeyküm ben geldim, vekil adayınızım” diyebiliyor. Nedeni ise listeler oluşurken para pul işe karışıyor. İnşallah Başkanlık Sisteminin olmazsa olmazı olan “Dar bölge seçim sistemi” gelir de bu niteliksiz liste yöntemi ile niteliksiz vekil Meclise gönderme hadisesi de son bulur.

Bu akademilerle nitelikli insan yetiştirmeye çalışılıyor. Ak Partinin sunduğu bu fırsatı değerlendirmek lazım.

Ben 17.dönem Diyarbakır Ak partide Siyaset akademisi koordinatörlüğünü yaptım. Maalesef 120 kişilik kayıtlı katılımcılardan yarısı devamsızlık sınırını fazla aşmış, sınav günü kopya çekerek sertifika almayı hak kazandılar. Benim yüzüm kızardığı gibi katılımcılar açısından hayal kırıklığına uğradım. Gayretli bir eğitim emeklisi olduğum için sınav binasını terk ettim, çünkü bu kopya hadisesine seyirci kalamazdım. Bir siyasetçiyi tanımak isterseniz Siyaset Akademisindeki samimiyetine bakmanızda fayda var.

30 tane her biri diğerinden değerli hocalar derslerimize geldiler ve birçok şey öğrendik. 17.dönem siyaset akademisine “Allah rızası için siyaset yapmak” düşüncesini damgasını vurdu.

Umut ediyorum yeni katılımcılar sertifika derdiyle müracaat etmemişlerdir. Çünkü önemli olan bilgidir, kazanılan tecrübedir.

Siyaset Akademisi gerçekten siyasetçiyi bilgi sahibi yapıp, olgunlaştırması için önemli bir fırsattır.

Ak Parti Genel Merkezine de söyleyeceklerim var;

Biri her müracaat edeni Siyaset Akademisine almasınlar, Akademi üniversite üstü bir bilgilendirmeyi ifade eder. Herkesi buraya alırsanız aşure çorbasına dönüşür ve değerden düşer. Keşke aşure çorbası gibi tadı hoş olabilse ama olmuyor. İlköğretim mezunu ve üniversite mezununu aynı derse almak doğru değildir.

İkincisi ise bu dönemin müfredatında “SOWOT analizi” ve “İnsan Hakları” konuları gibi önemli ve güncel konulara da yer verilmelidir.

Bu iki kavram da günümüz insanının bilmesi gereken iki alandır.

Şimdiden hayırlı olsun, göreve başladığından beri açık konuşması, ulaşılması kolay bir siyasetçi olması, moral ve motivasyonu daima yüksek olan Teşkilat başkanımız Mehmet Çet beyin kayıt esnasında hazır bulunmasından dolayı ayrıca kendilerine teşekkür eder başarısının devamını dilerim” dedi.