
Diyanetin kadınların kıyafetiyle ilgili hutbesiyle başlayan süreç, bugün kamusal alanda da gündeme gelen kadınların kılık kıyafeti tartışmalarıyla farklı boyutlara ulaşmaya başladı. Uyanık olmak gerekir; son günlerde kadınların giydiği kıyafetler üzerinden gündem oluşturuluyor.
Ne yazık ki kamu görevi yapan kişilerin de bu projeye alet olduğunu üzülerek görüyoruz. En son bir doktorumuz, “Siz açık giyinmişsiniz, ben teşhirciyi muayene etmiyorum” diyerek kadın hastayı tedavi etmedi.
Eski Türkiyede biz bu tür davranışların başörtülü kadınlara karşı yapıldığını gördük. Başları örtülü oldukları için okullara alınmadılar, kamu görevlisi yapılmadılar, ordu evlerine giremediler, asker oğullarının yemin törenine katılamadılar. Çok sıkıntılar çekti bu toplum.
Bugün kadınların kıyafetleri üzerinden yaşanan olay da farklı değildir. Önceden başı kapalı diye baskı gören kadın, bugün mini etek giydiği için baskı görüyor. Bu tür davranışlara girmek çok yanlış.
Yarın başka bir doktor, “Siz başörtülüsünüz, sizi muayene etmiyorum” derse ne olacak? Yaratılmak istenen tam da budur. Bir kesimin sürekli “Kadınlar kısa etek giyemeyecek” algısı karşılık bulmayınca, bu yollara başvurulduğunu düşünüyorum.
İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar ivedilikle bu sorunların önünü almalıdır.